30 Ağustos


Egemenlik hakkıdır milletimin.
Kutlayalım coşkuyla, sevinçle.
Hep beraber verirsek el ele.
Vatan toprağı dar gelir yedi düvele.

Kocatepe, Dumlupınar zafer destanı.
Değmesin toprağıma düşman postalı.
Bize emanet edilen vatan toprağı.
Yiğit şehit kanlarıyla sulandı.

Kızıl şafak sökerken göklerde.
Kara bulutlar dağılsın üzerimizde.
Müjdeler olsun Türk Milletine.
Aziz vatan toprağı emin ellerde.

Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı.
Göz yaşı, kan mazide kaldı.
Artık yüzün gülsün, sil göz yaşlarını.
Sevinmek hakkındır, kutla bayramını.

Haydi sende haykır gür sesinle!
Yer, gök inlesin, titresin gök kubbe.
Tek yürek olalım, coşalım hep birlikte.
Zafer marşları yankılansın göklerde.

Bayraklar asılsın yurdumun her köşesine.
Zafer alayları dizilsin geçit töreninde.
Fener alayları yürüsün caddelerde.
El ele verelim, kutlayalım gündüz gece.

Mustafa Kaynak, 30 Ağustos 2024

Sakarya Meydan Muharebesi


Sakarya Meydan Muharebesi:
Batılı sömürgeci devletlerin yeni bir sevr dayatması amacıyla kendi güdümlerinde hareket eden ve her türlü desteklerini verdikleri vekil güçlerini, Anadolu’ya göndererek vatan topraklarını işgal edip yurdumuzu parçalamak, bayrağımızı, milletimizin namus ve şerefini ayaklar altına almak, kötü emellerine ulaşmak için üzerimize saldıkları, kirli postalları ile vatan toprağımıza ayak basan düşman ordularına karşı yapılan ölüm kalım savaşının zafer destanıdır.
23 Ağustos 1921-13 Eylül 1921 tarihleri arasında yaşanan 22 gün, 22 gece süren bu savaş, düşman ordularının ağır bir yenilgiye uğraması ile sonuçlanmıştır. Bu şanlı zafer destanın anısına kaleme aldığım “Sakarya Destanı” şiiri 2 bölüm ve 22 kıtadan meydana gelmektedir. Savaşta geçen her gün ve gece için birer kıta şiir yazılarak “Sakarya Destanı” ölümsüzleştirilmiştir.
Bu şiirimi Türk Milletine armağan ediyorum.

Mustafa Kaynak,
İstanbul, 23 Ağustos 2024

ŞAİR VE ŞİİR


Her şairin topluma mal olmuş bazı eserleri vardır. Bu eserler bir daha yazılamazlar.
Şairlerimizin yaşadıkları sevinçler, üzüntüler, coşkular, hüzünlü anılar, çektikleri acılar,
aşkları, topraklarına olan sevdaları, sıla özlemleri ve buna benzer yaşadıkları duygu yoğunlukları;
onları topluma mal olan eserler ortaya koymaya yöneltmiştir.
Şiir, kimi zaman bizi hüzünlendiren, kimi zaman sevindiren, bizi sımsıkı hayata bağlayan,
ekmek, su, hava gibi bir yaşam kaynağı, ruhun vazgeçilmez manevi bir gıdasıdır.
Şiirsiz bir hayat, çölde susuz kalmış bir çiçek ya da ağaç gibidir.
Çiçekler ve ağaçlar suya kavuşunca hayat bulur, sevginize karşılık verir.
Şiirler de çiçeklere hayat veren su gibi insanların hayatına bir renk getirir.
Her şiirin bir kahramanı, yaşanmış bir hikayesi ve o hikayeyi yazdıran bir ilham kaynağı vardır.
Bu içten gelen duyguların, sözcüklere dönüşüp dışa vurmasıdır.
Şiir yazmak için sadece emek yetmez, hem hassas ve duygulu sözler, hem de koca bir yürek gerekir.
Türk edebiyat tarihinde, tarihe damga vurmuş, sayısız örnekleri olan pek çok seçkin şairimiz ve unutulmaz eserleri vardır.
Bu güzel duyguları bizlerle paylaşan tüm şairlerimizi burada minnetle anmak istiyorum.
Ne şiirsiz, ne de sevgisiz kalın. Her zaman güzellikler içinde kalın…

Mustafa Kaynak, 10 Haziran 2019